Soru :Dr.Uğur Aksu
Cevap: Uz.Dr.Serkan Ünlü
Yardımcı Editör: Uz.Dr.Nijat Bakshaliyev

A) Hastaya özgü öneriler ;

Hastanın EKG’sinde delta dalgası görülmesi pre-eksitasyon varlığı göstermektedir. Klinik değerlendirme öncesinde hastanın anamnezinin düzgün alınması en önemli aşamayı oluşturmaktadır. Mevcut hastanın daha önce herhangi bir supraventriküler taşikardi atağı yaşayıp yaşamadığının öğrenilmesi kritiktir. Hastanın asemptomatik olup rastlantısal olarak tanı aldığı anlaşılmaktadır.
Cerrahiyi geciktirmeyecek şekilde yapısal kalp hastalığı varlığını saptamak amacıyla ekokardiyografi yapılması önerilir. Kardiyak açıdan düşük risklidir.
Semptomu olmayan, EKG’sinde delta dalgası saptanan hasta cerrahiye ameliyathanede defibrilatörün hazır halde bulunması gerekliliği vurgulanarak, ek işlem yapılmadan, kalp açısından düşük risk ile verilebilir. Pre-eksitasyon sendromlarının ilk kliniklerinin ventriküler fibrilasyon olarak ortaya çıkma ihtimali oldukça düşüktür.
Anestezi sırasında laringoskop ile trakeal entübasyon yerine laringeal-maske havayolu ekipmanın ve nitrözoksit gibi sempatik sistem uyarısı gerçekleştirmeyen bir ajanın kullanılması önerilmelidir.
Hastanın semptomatik olması ve cerrahi planı yapılması durumunda öncelikle yapısal kalp hastalıklarının varlığının araştırılması amacıyla ekokardiyografi yapılması ilk işlem olarak gerçekleştirilir.
Sonrasında hastaya elektrofizyolojik çalışma planlanabilir ve aksesuar yol izole edilerek, ablasyonu gerçekleştirilebilir. Bu işlem sonrasında hasta takip eden gün içerisinde operasyona yine kalp açısından düşük risk ile verilebilir. İşlem sırasında ve sonrasında ek medikasyona gerek yoktur.

B) Genel Öneriler;

Wolf-Parkinson White paterninde EKG’ye sahip kişilerin bazıları hayat boyu asemptomatik kalabilir.
WPW paterninde EKG’si olan bu kişilerde en önemli basamağı anamnez oluşturmaktadır. Çarpıntı hissi, senkop, dispne, baş dönmesi, göz kararması sorgulamaları yapılmalıdır. Hastanın WPW sendromu olup olmadığı dikkatli olarak değerlendirilmelidir.
WPW sendromu olan kişilerde operasyon öncesi mümkünse katater ablasyon ile küratif işlem yapılması sonrasında cerrahinin gerçekleştirilmesi önerilmelidir.
Katater ablasyon mümkün değilse;
Anestezi sırasında sempatik sistem uyarısı ile asemptomatik hastalar semptomatik hale gelebilir. Bu nedenle işlem öncesinde ve işlem sırasında sempatik sistem aktivasyonu yapacak, histamin salınımına neden olacak müdahaleler yapılmamalıdır.
Laringoskop kullanılmamalı, trakeal entübasyon yerine laringeal maske havayolu araçları kullanılmalıdır. Depolarizan olmayan kas gevşetici ajanların kullanılması, ve iletim sistemine etki göstermeyen anestezik ajanların kullanılması önerilmelidir.
Sempatik sistem uyarımının engellenmesi kadar parasempatik sistem, sempatik sistem dengesinin korunması önemlidir. Parasempatik sistem uyarısının artması durumunda AV düğüm baskılanacağı için iletim aksesuar yola yönlenecektir.
Rejyonel anestezi durumunda epinefrin kullanımı kısıtlanmalıdır.
Vazopressör ihtiyacı varsa fenilefrin tercih edilen ajan olmalıdır.
Stres altında sakinleşemeyen ve hiperventilasyonu olan kişilerde anksiyolitikler kullanılabilir.
İşlem süresince defibrilatör hazır bekletilmeli, ve yakın monitörizasyon yapılmalıdır.

Yardımcı Editör Notu:
Bu hastanın operasyondan sonra aritmik riskin değerlendirilmesi ve ileri tetkik amacıyla elektrofizyologa yönlendirilmesinde fayda vardır.

Bölüm Editörü Notu :
Ek öneri yok

Kaynak: Braunwald’s Heart Disease: A Textbook of Cardiovascular Medicine, 9.ed.